Hakkımda

1980 yılında bir Nisan günü İzmir’de doğdum. 7 yaşımda İzmir’de Halk Dansları ile başlayan dans hayatım, 26 yaşından itibaren sürekli kariyerim haline geldi. Arjantin Tango kariyerimden önce gelişimime kurumsal açıdan katkıda bulunan firmalar arasında Bakioğlu Holding, Global Bilgi A.Ş, Tezel Lojistik ve Coca-Cola İçecek A.Ş. yer alıyor.

2009 – 2013 yılları arasında Mimar Sinan Üniversitesi Dans Kulübü, Kocaeli Üniversitesi Dans Kulübü ve Sabancı Üniversitesi Dans Kulübü‘nde Arjantin Tango eğitmenliği ve koreograflık yaptım.

Türkiye Dans Federasyonu’nun düzenlediği Kulüpler Arası Arjantin Tango Yarışması’nda partnerimle birlikte 2009 yılı kategori birincilik ödülünü aldık.

Bugüne kadar yurt içinde İstanbul, Ankara, İzmir, İzmit ve Adana dahil pek çok şehirde, yurt dışında ise Kıbrıs, Belgrad (Sırbistan), Ürdün, Milan (İtalya), St. Petersburg (Rusya), Moskova (Rusya), Londra (Birleşik Krallık) dahil birçok ülkedeki uluslararası festivallerde ve etkinliklerde gösterilerimle ve atölye çalışmalarımla yer aldım.

Buenos Aires’e uzun süreli seyahatler yapıp; dünyaca ünlü ustalar ile çalışarak tango birikimlerimi taze tutmaya çalıştım. Birlikte çalıştığım ustalar arasında, Sabrina & Ruben Veliz, Chicho Frumboli & Juana Sepulveda, Sebastian Arce & Mariana Montes, Julio Balmaceda & Corina De La Rosa, Maria Eugenia Parrilla & Yanick Wyler, Damian Rosenthal & Celine Ruiz, Gaston Torelli & Moira Castellano, Ricky Biggieri & Soledad Laratepia, Bruno Tombari & Mariangles Caamano, Natacha Poberaj, Cecilia Gonzalez, Mario Consiglieri & Anabella Diaz-Hojman, Lucia Mazer, Lucila Segura & Lautaro Cancela, Serkan Gökçesu & Cecilia Garcia, Ezequiel Paludi y Geraldin Rojas, Sebastian Achaval & Roxana Suarez bulunmaktadır.

2013 yılında kurumsal hayata veda ederek TangoVenus‘u, 2018 yılında ise TangoWellnessClub‘ı kurdum. Yani bu satırın öncesindeki anlattıklarım; kurumsal hayatla elele giden ve tahmin edeceğiniz üzere oldukça yorucu olan bir süreci kapsıyor.

2018 yılında Turkcell Diyalog Müzesi çalışanları olan görme ve işitme engelli rehberler ile yaptığım tango çalışmaları önce koreografisi bana ait olan bir sahne gösterisine, ardından da Turkcell ”Engel Tanımayanlar” serisinde reklam filmine dönüştü. Bu proje, dünya çapında dijital medya sektörünün önemli ödüllerinden İngiltere’de düzenlenen Lovieawards’ta Best Cause Marketing Campaign ile gümüş madalya; Digital Impact Awards’ta ise, Dijitalin En İyi Kullanıldığı Kurumsal Sosyal Sorumluluk – altın, En İyi Kurumsal Viral Kampanya – gümüş, Yüksek Övgüye Değer En İyi Dijital Kullanım ödüllerini aldı.

TangoWellnessClub

Tangoyu hem dansçı hem de eğitmen olarak uzun yıllar deneyimledikten sonra, dansın kendi hayatıma ve diğer insanların hayatlarına etkilerini gözlemlemeye karar verdim. Burada etki derken, bir hobi etkisinden bahsetmiyorum; iletişimlerine, başkalarıyla ve kendileriyle olan ilişkilerine, duruşlarına ve sınırlarına, kendilerini ifade etme biçimlerine ve nihayetinde yaşamla ilgili kararlarına olan etkilerini kastediyorum. Bu bakış açısının, hem tango kariyerimdeki hem de hayatımdaki bir çeşit dönüm noktası olduğunu düşünüyorum. Tangoyu, bir yaşam şekli olarak ele almaktan bahsediyorum.

Tangoyu sadece hareketlerden ibaret bir dans olarak değerlendirmenin çok eksik bir bakış açısı olduğunu ve maalesef yaygın olanın da bu olduğunu çok kereler gördüm.

Tango, sosyal bir dans. Dünyadaki en yaygın dans türlerinden biri. Yaşa, boya, esnekliğe, yeteneğe hiç bakmıyor. Bunu sadece ülkemizde değil; dünya genelinde diğer ülkelere yaptığım hatırı sayılır sayıdaki seyahatlerden yola çıkarak da söylüyorum.
Bu açıdan bakıldığında, tangonun sadece ‘hareketlere, figürlere’ indirgenmesinin eksik – ve bence yanlış – bir değerlendirme olduğu; zaten gün gibi ortadadır.
Tangoyu, bir lisan gibi düşünebiliriz. Neden, sonuç ilişkisine dayalı; ezberden tümüyle uzak olan ve kişinin dans deneyimi dışında, içsel olgunluğunun da kelime dağarcığında çok ama çok etkili olduğu bir dil. Bu şekilde öğretmenin ve uygulamanın hem kendime hem öğrencilerime daha fazla katkı sağladığını görmem; çalışmalarımı yeni bir isimle, ‘TangoWellness’ çalışmaları olarak sunmama neden oldu.

Tangodan gelen iyilik anlamıyla ve eğitimlerimde tangonun sağladığı faydalara odaklanmam nedeni ile TangoWellness başlığını kullanıyorum.

Tangonun gör dediklerini görenler kulübü: TangoWellnessClub

İşte bu yüzden eğitimlerimde Arjantin tangoyu, bildiğimiz anlamda bir hobi dansı olarak değil de, tangodaki değerleri günlük hayattaki pratiklerimize katkı sağlayacak şekilde anlatıyorum. Bu amaçla kurduğum TangoWellnessClub’ta Liderlik, Empati, İlişkide ve İletişimde Tango, Kaliteli Yaş Alma ve Uyum başlıklarıyla, hem kurum çalışanlarına hem de bireylere özel dersler atölyeler ile çalışmalarımı sürdürüyorum. Eğitim materyalim ise, tango dansının kendisi.

Çok özetle, tangoyu bir yaşam tarzı olarak anlatıyorum.

TangoTalksTurkey

Her ay yerli ve yabancı konukların katılımıyla düzenlenen, hem Türk tangosundaki hem de globaldeki son gelişmeleri ve geleneksel unsurları masaya yatırdığımız TangoTalksTurkey etkinliğinde de ev sahibiyim.

Aslında, 2017 yazında Kalamış’ta başlattığımız, ‘Tango için ilham verici etkinlikler‘ ya da bir diğer ismiyle ‘İlham veren Tango Pratikleri‘ , TangoTalksTurkey’in oluşmasına zemin hazırladı.

Aynı yılın Kasım ayında da ülkemizdeki ilk #tangotalks etkinliği olan TangoTalksTurkey, Buenos Aires’ten gelen konuklarla hayata geçmiş oldu. Burada hem gelecek nesillere bazı kayıtlar bırakmak, hem de tangodaki farklı bakış açılarıyla insanların tango anlayışlarına katkı sağlamak amacıyla yola çıktım. Şu anda online olarak devam eden etkinliği, zamanım elverdiğince sürdürmeye çalışıyorum.

ZARAFET

Uzun yıllardır devam eden – özellikle TangoVenus‘te lokomotif eğitim olarak öne çıkan – tango kadın tekniği çalışmalarım; zarafet eğitimlerinin ortaya çıkmasında büyük rol oynadı.
Bunun dışında son yıllarda TangoWellnessClub ‘da tangoyu bir yaşam tarzı olarak ve tangodaki değerlerin gündelik hayatımızdaki pratiklerine yönelik olarak anlatmamın da yine etkisi olduğunu düşünüyorum.

Fakat en çok, tangonun bize gör dediklerini anlama yolunda yaptığım gözlemlerin ve bu gözlemlerden yola çıkarak kendi hayatımda edindiğim deneyimlerin beni zarafet üzerine çalışmaya yönelttiğini söyleyebilirim. Burasının da hem kariyerimde hem de kendi hayat yolculuğumda önemli bir dönüm noktası olduğunu düşünüyorum.

Yeni yaşıma henüz adım attığım bugünlerde; aldığımızı zannettiğimiz kararların aslında koşullar oluştuğunda onların doğmasına izin vermek olduğunu anlıyorum. Bu açıdan baktığımızda, Zarafet aslında 2017 yılından beri üzerinde düşündüğüm, okuduğum, çalıştığım, gözlemlediğim bir konu. Ancak koşullar, Zarafeti ilk kez 2020 yılının Ağustos ayında bir web programında dillendirmeme müsaade etti.
2021 yılı Nisan ayında ise, ‘Zarafet Eğitimleri’ adı altında paylaşabilir hale geldim.

Bugün, tangodaki zarafet ile doğadaki, mimarideki, sanattaki ve yaşamdaki zarafetin aynı olduğunu görüyorum.

Dilerim ki zarafet eğitimleri, herkese kendi zarafetlerini keşfetme yolunda faydalı olsun.