SERENAD: Özel bir hikaye, özel bir düğün dansı

Elif & Bekir ÜNLÜATAER – Düğün Dansı

 

Düğün dansımızda -sonrasında Bekir’in albümünde de yer alacak olan- AŞK MASALI şarkısını dans etmiştik.

Aradan yıllar geçmesine rağmen hem dansımız hem de hazırlık provalarımız hala aklımızda, anısı dün gibi taze ♥️•.

Şarkı seçiminde tahmin edeceğiniz üzere hiç zorlanmamıştık. Bekir’in en sevdiğim yorumlarından biri olan Aşk Masalı şarkısının pilot kayıt versiyonu ile dans etmeye karar verdik.

Düğün hazırlıkları gelinlik provaları, mekan görüşmeleri, saç-makyaj tasarımı, nikah töreni, fotoğrafçıyla içerik tasarımı, davetlilerin organizasyonu, menünün belirlenmesi, sahne akışı ile birlikte çeşitli kişisel ritüelleri de kapsayan uzun soluklu bir süreç.
Belirli bir plan dahilinde yürütülmeyi ve duygusal esnekliği gerektiriyor.

Bizim deneyimimiz, İzmir’den İstanbul’a uzanan bir dizi etkinliği içeriyordu. Dans çalışmalarımızı son dakikaya bırakamazdık. Üstelik Bekir için yepyeni bir deneyim olacaktı; hem dans edecek hem de şarkı söyleyecekti. Her ne kadar kendi alanlarımızın avantajını taşıyor olsak da; dans ile şarkının bir arada sunulduğu bir konsept, bizim için bir ilkti. Düğün dansı, bir ilktir zaten 🙂

Hem eğlendiğimiz, hem de ‘öğrendiğimiz’ bir süreç oldu.

Tango, empati ister. Empati olmadan, tango açığa çıkmaz. Hem rollerimizi hem de mesleki gerekliliklerimizi empati yaklaşımıyla performansımız için avantaja çevirdik. Onun şarkı söylerken istediği konfora ben, benim dans ederken istediğim konfora da Bekir destek olacaktı. Dans, tümüyle ekip işi. Nerede durup nerede harekete geçeceğini bilmek olan zarafet de müziğin rehberliğini izleyerek açığa çıkıyor. Gelinlik ise, kendi sınırlarını çok net ortaya koyan bir kostüm zaten. Tüm bu faktörleri gözettiğimiz; uyum, zarafet ve duyguyu öne çıkardığımız bir tasarım yaptık.

İşte buradaki süreç, ‘düğün dansına nasıl yaklaşılmalı’ sorusunun yanıtını bu kez ‘deneyimle’ öğrendiğim bir süreç oldu. Artık tavsiyelerim gözleme değil, birinci elden deneyime dayanacaktı. İşte bu nedenle, yeni projemiz SERENAD ‘ın arkasında yaratıcılık ve deneyim yer alıyor diyebilirim.

Bekir’le tanışmamıza tango vesile oldu. İlk temasımız Tango ile oldu yani. Sonrasında da içinden tango geçen projeler çıktı hep karşımıza.

Düğün dansımız, birlikte yaptığımız tango gösterileri, uzun zamandır devam eden tango derslerimizden sonra şimdi de SERENAD projesi ile ortak üretimlerimiz devam ediyor.

SERENAD

Serenad, bir düğün dansı projesi.

Hem gelin veya damadın – ya da ikisinin beraber – şarkı söyleyebileceği hem de çiftlerin hikayelerine özel olarak tasarlanan dans koreografisinin yer aldığı çalışmaları, evlilik hazırlığında olan çiftler için eğlenceli bir deneyime dönüşecek şekilde tasarladık. Biz kendi deneyimimizde çok eğlenmiştik. Katılanlar için de öyle olmasını arzu ettik. Bekir’in hem şarkıyı seslendirdiği, hem de eş zamanlı olarak dans ettiğimiz Belinda’nın provalarında da öyle olmuştu.

 

Düğün dansı büyük bir özeni hak ediyor.

Hem kendi deneyimim hem de uzun yıllardır çiftlerle yaptığım çalışmalar bana gösterdi ki; düğün dansını hem heyecan, hem yoğunluk nedeniyle son dakikaya bırakmak iyi bir fikir değil gibi duruyor. Özellikle gelinlik tasarım sürecinden sonra provaların yapılmasını öneririm. Gelinlik sınırları dahilinde planlanmalı düğün dansı. Kostüm ile hareket el ele gider nihayetinde.

SERENAD dışında, sadece düğün dansı koreografisinin yer aldığı SENARYO ile daha kısıtlı zamanı olanlar için önerdiğimiz SEREMONİ paketi de düğün dansı seçenekleri olarak değerlendirilebilir. Zamanınıza, hikayenize, hayalinize ve tabii bütçenize göre seçim yapabilirsiniz.

Düğün Dansı randevusu almak için buradaki iletişim formunu doldurabilirsiniz:

https://tangowellness.club/dugun-dansi-online/

GELİNİN ZARAFETİ paketi de, düğün dansı olsun olmasın tüm heyecanlı gelinlere adadığım ve çok önerdiğim bir içerik.

Dilerim SERENAD projesi, beraber çalışacağımız tüm çiftlere şans getirsin.

Zarafet üzerine yazılar – TEMAS

 

T.E.M.A.S

~•~
İnsanların nesnelere, hayvanlara, yiyeceklere, çiçeklere ve birbirlerine nasıl temas ettiği, çok şey anlatır.
Çatal tutuşu, araba kullanışı, ceketi asması, telefonu alması, yemeğe baharat eklemesi, ayakkabıyı giymesi, çiçeği sulaması, domatesi seçmesi, suyu yudumlaması, parayı cüzdana koyması, birini dinlemesi, birine anlatması.. gibi gibi pek çok teması izlemeye çalışırım.
~•~
Ne ile temas ettiğimiz kadar, nasıl temas ettiğimiz de önemlidir.
Her ne kadar altı çizilen konu bu olmasa da, “Her yiğidin yoğurt yiyişi farklıdır” bir açıdan zarafeti de çağrıştırır.
~•~
Tepkilerimiz, ifadelerimizi besler.
Nasıl temas ettiğimizi gözlemlemek, tepkilerimize bir adım önceden bakabilme olanağı sağlar.
Bu olanakla, çiçeği koparmak yerine; koklamak için eğilmek olur tepkimiz, refleksimiz.
~•~
Nasıl temas ettiğimiz, ipuçlarıyla doludur.
Buralara bakabilmek, yavaşlık ister.
Yavaşlamak, temasları fark edebilmemizi sağlar.
Farkındaysak tepkilerimizin, zarafetin ayak sesleri de kapıdadır.
#zarafeteğitimleri

Zarafet Üzerine Yazılar: Annelik

 

Özenmek, gözetmektir.
Dikkatini sunmaktır.
İyi bakmaktır.
~•~
Türkçede “kendine iyi bak” ya da İngilizcede “take care of yourself” temennilerinde dikkatimizi vermeye, özenmeye vurgu vardır.
Kendimize iyi bakmak, zarafete dahildir.
Kendine dikkat etmek, başka canlıları gözetmektir.
~•~
Özen, bakımdır; bakmaktır.
İlgidir; gözetir.
~•~
Anne, ayrım yapmaz; özenirken tercihte bulunmaz.
İyiliğini ister, besler, kollar, sarıp sarmalar.
Zarafet, tüm canlıların iyiliğini gözetir.
İyiliği gözeten, annedir.
Annelik, zarafettir.
#zarafeteğitimleri
Tablo: Innocence by William Adolphe Bouguereau-1897

Zarafet Üzerine Yazılar: Gördüklerimiz

 

Fotoğraf: Elif Ömüriş

Kararlarımız sadece kararlardan oluşmuyor.
İnançlarımızı, alışkanlıklarımızı, öğrendiklerimizi, o andaki koşulları, önyargılarımızı, varsayımları, değerlendirmelerimizi de içeriyor.
Bu açıdan bakıldığında, “kararlarımız” yerine ‘kararlar’ ya da ‘değerlendirmelerimiz’ yerine ‘değerlendirmeler’ demek daha gerçekçi olabilir.
~•~
İşte aynı şekilde, görme sırasında bakılan yerde görülen ‘aslında olan’ olmayabilir. Ya da gördüklerimiz olandan ibaret olmayabilir.
Sadece olanı görmekten çok, inançlar ya da eğilimlerimiz neticesinde gördüklerimiz eksik ya da abartılı olabilir.
~•~
Zarafet, sadeliktir.
Yorumları bir yana bırakabilmektir.
Çıplak gözle bakma kabulüyle gelen bir özen, naifliktir.
İşte ancak o zaman, gördüklerimiz sıradan olmaktan çıkar.
~•~
Belki de,
Bir ağacın içinde bir ceylan,
Belki de,
Bir insanın içinde bir ağaç vardır.
#zarafeteğitimleri

Zarafet Üzerine Yazılar: Savrulmak

 

 

Ali Alışır ‘Melez Ruhlar’

 

Modern zamanlar, böyle…
Telaş içerisinde, büyük bir hızla bir oraya bir buraya savrulmakla geçen zamanlar…
~•~
Pandemide olmak, pek fark etmiyor; zihnimiz de böyle…
Fiziksel olarak hareket alanımızın kısıtlı olması, içerisinin böyle olmasına engel olmuyor…
Zihnimizdeki koşuşturma, eylemlerimize yansıyor.
Yetişme isteği, geri kalmışlık hissi, yetersizlik duygusu gibi bizi oradan oraya savuran haller; hayatımızı sisli hale getiriyor.

Ali Alışır – Melez Ruhlar

Öte yandan, bu sis bulutunun içinde, yönsüz hallerimizle görünür olmak; anlaşılmak, iyi hissetmek istiyoruz.
Bir şeyleri yakalamak, tutabilmek, hatta -ironiktir- sabitlemek için savruluyoruz.
~•~
Bir an için sakince durabilmek bu sis perdesini aralamaya yetecekken, maalesef ihtimallerimizde bulunmuyor.

Oysa ki yavaşlamak, sis bulutlarını dağıtırken, “içeri” taze havanın girmesine imkan verir.
Taze hava, yeniler.
Yenilenmek, rahatça hareket edebilmek ancak sürüklenmemektir.
Tazelik, sabit kalmakta ısrar etmemektir.
Tazelik ve canlılık kendimizi çekiştirmediğimizde, savrulmadığımızda kendiliğinden olacak olandır.


Telaş, zarafeti gölgeler.
Zarafet, kaosun içinde sakince durabilenlerin ışığıdır.
~•~
Taze hava, yaşam verir.
Zarafet, yaşamın olduğu yerde görünür olur.
#zarafeteğitimleri