Tangoya ilk başladığım yıllarda başımı döndüren bir keyif hali hatırlıyorum. Dans etmek neredeyse; yaşamdaki tüm sorunlar karşısında çözüm olarak gördüğüm bir dayanağa dönüşmüştü. Dans, dans ve daha çok dans… Saatlerce, günlerce, gecelerce dans ediyor; dans ettikçe de daha çok dans etmeye yöneldiğim bir döngünün içinde buluyordum kendimi. O zamanlar bu bana bir kısır döngü gibi gelmiyordu elbette; çünkü çok keyif alıyordum. Keyif aldıkça da, devam ediyordum. Aldığım haz, ne değerlendirme yapmama ne de sorgulamaya götürüyordu beni. Sadece dans ediyordum, çünkü çok keyif alıyordum ve bu yeterliydi.
Mesele bu kadar basit ve bu kadar netti.
Ama gerçekte öyle miydi?
Herhangi bir konuda pratik yapmak dediğimizde ilk aklımıza gelen çok çalışmak olabilir.
Çok çalışmak. Sürekli tekrar etmek.
Şüphesiz tekrar etme becerisi çok ama çok kıymetli. İçerisinde sabır var, emek var belki bazıları için adanmışlık var. Çok değerli. Fakat tekrar ettiğimiz şeyi, nasıl tekrar ettiğimize bakma fırsatını verebiliyor muyuz kendimize?
Bu yazıdaki bölümleri, kendi Tango değerlendirmemizi yapabilmeye, eksiklerimizi/ihtiyaçlarımızı görmeye ve nihayetinde Tangonun pratiğini gelişimimize destek olacak şekilde yapabilmeye yönelik derledim.
Hem ülkemizde hem de dünyada tango yapılan her yerde Tango pratikleri düzenleniyor. Oldukça yaygın bir tango ürünü. Çünkü Tango dilini geliştirmek, pratikle mümkün. Sadece haftada bir gün derse gitmek, dansta ilerlemek için yeterli olmuyor. Bedenin anımsamaya ihtiyacı var çünkü. Peki pratiklerde olan, gerçekten Tangonun pratiği mi?
BÖLÜM 1:
Pratik yapmak, üzerinde çalıştığımız o konuda bizi geliştiriyorsa amaca hizmet eder. Bizi amacımıza yönelik olarak geliştirdiğini nasıl anlayabiliriz? Öncelikli olarak kendimize sormamız gereken ve dürüstçe yanıtlamamız gereken bazı sorular var:
1) Neden iyi dans etmek istiyorum?
Burada vereceğiniz cevap önemli. Acele etmeyin, kendinize düşünmek belki de keşfetmek için zaman verin. Cevabı bulduktan sonra; neden tango yaptığınızı tangoya yönelik her eyleminizde hatırlayabilirseniz; bu uzun yıllar tango yapmanız için değerli bir yakıt olacaktır. Tek bir nedeni olması değil mesele, nedenler listeniz de olabilir. Ama en çok öne çıkan nedeni belirlemeye çalışın. Bir nevi kutupyıldızı gibi. Kaybolduğunuzda yön tayin etmenizi sağlar.
2) Tangodaki amacım ne?
Sosyal dansçı olmak? Gösteri yapmak? Yarışmada derece almak? Eğitmen olmak? Sosyal çevre edinmek?
Amacımı belirlersem, yapacağım pratiği de buna göre düzenleyebilirim. Yönümü çizmemde yardımcı olacaktır.
3) Amacıma yönelik neler yapabilirim?
Burada kendi yapabileceklerimize odaklanıyoruz. Az ya da çok farketmez. Elde ne var, onu görmeye çalışalım.
4) Eksiklerim neler?
Tango bilgi ve deneyimime dair samimi bir değerlendirme yapma zamanı. Ne biliyorum? Hangi konularda bilgi ya da pratik eksiğim var? Tangodaki temellerim nasıl? Tekrar üzerinde durmam gereken konular var mı?
Öğrenilmesi gerekenleri, eksikleri netleştirmek çok önemli.
5) Bunları yapmak için gereken koşullar neler?
Zaman, ekonomi, enerji, istek vs.. Bu koşullar oluşmuş durumda mı?
Mevcut koşullarımın, imkanlarımın bir değerlendirmesini yapıyorum.
6) Yoksa bu koşulları nasıl oluşturabilirim?
Bunlar kendimize sorduğumuz/soracağımız soruların ilk bölümünü oluşturuyor. Çıkış noktasında soru sormak, iyi bir başlangıç olabilir. Ancak burada çok önemli bir kriter var: samimi olmak… Vereceğimiz cevaplardan korkmamak. Bildiklerim ya da bilmediklerimle yüzleşmeye açık olmak çok değerli bir nitelik. Sonucu mutlaka ilerlememe katkı sağlayacaktır.
BÖLÜM 2:
İlk bölümde samimi olmak önemliydi. Bu bölümde yine çok önemli. Önce, doğru değerlendirme ile mevcut durumu tarafsızca ortaya koymaya çalıştık. Şimdi ise; ilerlememizin önündeki engellere derinlemesine bakmaya çalışıyoruz.
Tango, karşımızdakini anlayabildiğimizde ve anlaşılabildiğimizde beraberinde uyumu getiriyor. Bu uyumlu olma hali, çok ama çok haz verici bir deneyime dönüşebiliyor. Hele bir de taraflar arasındaki bu uyum, müzikle de uyumlu olduğunda tarifi belki de kelimelerle pek mümkün olmayan bir hazza dönüşüyor. Bu haz, dikkatimizin sadece dansta olmasından doğuyor. Kimi kullanımlarda akışta olmak diye tasvir edilen hal. Ayakların yerden kesilmesi hali.
İşte bizi hem danstan hem de layıkıyla pratik yapmaktan alıkoyan kocaman engeller yakalıyor burada bizi.Engeller ortadan kalktığında; pratik yapmak ve dolayısıyla iyi dans etmek mümkün hale geliyor. Hepsi önemli; ama HAZ ve TEMBELLİK üzerinde çokça düşünmenizi tavsiye ediyorum.
Sondan başlayalım.
5. ENGEL: ŞÜPHE
Yapıyorum, ama benden olmuyor. Yapıyorum acaba doğru mu? Deniyorum ama olmuyor. Benden olmaz ya!
Bu söylemler benim için çok tanıdık. Sanıyorum, tangonun en azından başlangıç aşamasında olan bazıları için de tanıdık gelecektir. Sürekli yaptığımızdan emin olamadığımız, danstaki rolümüze göre vereceğimiz cevap ya da yönlendirmelerde korkak kaldığımız bir hal. Öyle ki, Tangodan vazgeçme bu aşamada çok yaygın.
4.ENGEL: HUZURSUZLUK
Sürekli yapılan hataya takılı kalmak. Ya da hata yaparsam endişesi ile dans pistine çıkmaktan vazgeçmeye kadar bile gidebilen bir kaygı. Dans esnasında huzursuzluk hali. Bizi danstan dolayısıyla şimdiki zamandan koparan bir hal. O öyle olmasaydı da böyle olsaydı diye söylenen taraflarımız. Sürekli bir gel-git hali, sakinlikten uzaklaşma. Gerginlik. Gevşeyememe. Bedendeki yansımaları da ipucu verir.
3.ENGEL: TEMBELLİK
Ya yapıyoruz işte, bu hareket de olmayıversin. Bu hareketi bana yaptırma. Ya derste yaptık işte, kim gidecek şimdi pratiğe. Sürekli aynı şeyi niye tekrar edelim, oluyor işte! O doğru lead verseydi, ben yapardım.
Buradaki söylemlerin bir öncesinde -çoğunlukla derslerde de- şuna benzer ifadeleri yakalayabiliriz:
Sen yapmadığın için ben yapamıyorum. Sen yönlendirmediğin ya da yönlendirmemi alamadığın için olmuyor vs. vs.
Göstergelerden biri diğeri de partner beğenmemektir. Yaygın eğilim ise, partner seçmektir. Önce derslerde başlar. ‘Onunla değil de diğeriyle çalışmak istiyorum’. Gerçekte olan, bilgide ya da pratikteki (becerideki) eksikliktir. Kişi bununla yüzleşmek istemediği için ve bir an önce sonuç almak istediği için , kısa yoldan çözüm üretiyor gibidir. İyi dans eden biriyle eşleşip; kısa yoldan dans etmek ister. Aslında olan, iyi dansçının (daha deneyimli dansçı) onu tolere etmesidir. Ama gerçekle yüzleşmekten fersah fersah uzaklaştırır bizi tembellik. Ortada bir sorun vardır ama sorun hep karşı taraf ile ya da başka bir durum ile alakalıdır. Sabırsızlık ve tahammülsüzlük de tembelliğin sevdiği maskelerdendir. Aslında olan tembelliktir. Dikkatini verme zahmetine katlanmak istemeyen, yorulmak istemeyen, hazza hızlıca ulaşmak isteyen tembellik. Ben çalışıyorum ama o yapamıyor diyen kurnaz tembellik.
Tangoda ilerlemek istiyorsak, tembel taraflarımızla bir an önce yüzleşmeliyiz.
2.ENGEL: KISKANÇLIK/KIYASLAMA
Oraya gittim ama, herkes kendi partneriyle dans ediyor.
Kendini başkalarıyla kıyaslama. Beğenmeme. Memnuniyetsizlik.
Dans sırasında dikkatin dansta değil de izleyen gözlerde olması ya da pistte dans eden diğer çiftlerde olması da burayla ilintili. Bizi dans etmekten de pratikten de alıkoyan kocaman bir engel.
1.ENGEL: HAZ (ARZULAR)
Hazzın, adeta gözümüzü kör eden bir tarafı var. Dikkatimizi vermekten, konsantre olmaktan, sakinlikten, memnun olabilmekten bizi alıkoyan; ilerlememizin önünde dimdik duran çok güçlü bir engel bu.
Dans etmek ve sadece keyif almak istiyoruz. Öyle ki, canımız sıkılmasın; ayağımıza hiç taş değmesin ve biz her seferinde keyif alacağımız bir deneyim yaşayalım istiyoruz. Bu bir tür bağımlı olma hali ile, gerçekte tangonun pratiğini bile yapamıyoruz. Pratik yapmak için değil, tangodan haz almak için pratiğe gidiyoruz. Mesele, kendimizi geliştirmek değil; mesele keyif almak olduğunda; sadece haz peşinde dolanıp duruyoruz. Dolayısıyla ilerleyemiyoruz, dansımızı geliştiremiyoruz. Beklentiyle başlıyoruz dansa. İstediğimiz gibi olmadığında mimiklerimiz, sözlerimizle tepkiler sunuyoruz.
Tangoda pratik yapmak, haz beklentisini rafa kaldırmayı da içerir.
Tüm engeller, hemen herkesi farklı ölçüde de olsa etkiliyor. Bunların farkında olduğumuzda, daha anlamlı bir Tango deneyimi yaşamak mümkün hale geliyor.
NASIL PRATİK YAPABİLİRİZ?
Doğru değerlendirmeyi, mevcut durumu tarafsızca ortaya koymak olarak görebiliriz.
Engellerimizi net bir şekilde tespit ettiğimizde, onlara çözüm üretmek de mümkün olabiliyor.
Doğru bir değerlendirme ile yola çıktığımızda, o konuda pratik yapmak kolay hale geliyor.
Tangoda ne aşamada olduğumuzu ve engellerimizi tespit ettikten sonra, hangi yönde ve nasıl çalışmamız gerektiği belirecektir. Burada çalışma araçlarımız, elimizden tutacaktır.
1. FARKINDALIK
Dans (pratik) sırasında dikkatimizin yaptığımız eylemde ve rolümüzde olması. Aynı zamanda pistte kalabalık bir ortamda çalışıyorsak; pistin de farkındayızdır.
Bu bir pratiğin olmazsa olmazlarındandır. Farkındalık yoksa, pratik yapılmamıştır. Dikkatimizin dans sırasında dansta olması çok değerlidir.
Nasıl ki Giro çalışırken ön adım atttığımızın, ya da arka çapraza geçtiğimizin farkındaysak, bunu tüm pratiğe yayarız.
Zeminin farkındayızdır, adımlarımızın, dengemizin, çalışmakta olduğumuz konunun farkındayızdır.
Burada hareketleri çalakalem savurmaktan bahsetmiyorum. Sadece yan adım çalışıyor olabiliriz. Bireysel bir yan adım çalışması için de geçerlidir farkındalık. Farkındalık, aynı zamanda canlı dans etmenin koşuludur. Enerjimiz yükselir. Daha uzun süreler dans edebilir hale geliriz.
2. BEKLENTİLERİ RAFA KALDIRMAK
Burada süreçte kalmak önemlidir. Başarı ya da haz beklentisi pratik yapmamıza engeldir. Tango pratiklerinde önceliğimiz keyif almak değildir. Zamanımızı, gelişimimiz için değerlendirdiğimiz yerlerdir. Keyif almak için milongalar tercih edilebilir. Ama beklenti, orada da ayağımıza dolanacaktır.
3. GÖZLEM YAPMAK
Hem kendimiz hem de başkaları üzerinde (engellerin tesiri altında olmadan) tarafsız gözlem yapmak, dansımızı geliştirmemizi destekleyecektir.
4. TEKRAR ETMEK
Üzerinde çalıştığımız belli bir konu varsa, onu tekrar etmek. Zorlanmadan, rahatlıkla yapabileceğimiz seviyeye gelene kadar tekrar etmek. Eğer tekrar edeceğimiz spesifik bir konu yoksa (ya da varsa da) sürekli temelleri hatırlamak. Tangoda temeller üzerinde pratik yapmak, iyi dans etmenin anahtarıdır.
5. REHBER bir EĞİTMENDEN DESTEK ALMAK
Bilgisine ve deneyimine güvenebileceğiniz rehberlere tangoda uzun süre ihtiyacınız vardır. Kendi rehberinizi bulun. Ve doğru değerlendirme yapmak ve pratiğinizi güçlendirmek için mutlaka bir şekilde onunla temasta kalın.
6. BİREYSEL PRATİK
Tango eşli bir danstır evet ama bireysel olarak yapabileceğiniz çok sayıda çalışma vardır. Yürüyüş, adım tekniği, pivot, Giro gibi konularda bireysel çalışmak, eşli çalışmak kadar değerli ve faydalıdır.
7. PARTNER
Tangoda gelişmek için; birlikte çalışacağınız partnerin çok iyi bir dansçı olmasına kesinlikle gerek yoktur. Hatta sizin seviyenizin çok üzerinde bir dansçı ile pratik yapmak, tam olarak gelişiminizi desteklemeyecektir. Kendinize dürüst olun. Seviyenizin aşağı yukarı denk olduğu, çalışmaya razı olan biriyle pratik yapmak; ilerlemenize ivme kazandıracaktır. Bu kişi sabit birisi olabiliyorsa ne mutlu, ama olmuyorsa da pratik yapabilirsiniz. Burada, kendi oluşturduğunuz tango çevresi sizin en önemli destekçinizdir.
7. TANGODAŞLAR
Nerede ve kimlerle dans ettiğiniz önemlidir. Samimi dostluklar kurabileceğiniz küçük bir toplulukla ilerlemek yeterlidir. Buradaki dostluk vurgusunun altını çizme gereği duyuyorum. Dost; size dürüst olandır, destekleyendir. Tangoda, dürüst/samimi kişilerle arkadaşlık yapmak ile tangonuzun gelişimi arasında kuvvetli bir bağ vardır. Tangoda en önemli yatırım, kendi sosyal çevrenizdir. Ama bu da başka bir yazının konusu olsun. Başkalarının mutluluğuna sevinebilmek de buraya dahil.
Son söz, Hocam Cem Şen’in sözü olsun:
Herhangi bir konuda tekrar etme ve gözlem yapma becerisi olan biri; mutlaka başaracaktır.